Mayıs 08, 2010 | By: ufukcel

Mad World - Normal Bir İnsanın Delirme Sınırı

Mondros Mütarakesi'yle belirlenmiştir. Aksi belirtilmediği müddetçe her insanda geçerliliğini sürdürmesi, 3500 yıl süreyle garanti altına alınmıştır.

Güzel bir günün başlamasını umar insan bazen. Olmasa bile oldurmaya çalışır ufak mutluluk noktalarıyla. Evet noktaları var bazı insanların, ufak, naif, içi dolu yuvarlaklar. Bu noktalar en mutsuz, umutsuz ve nedenini bulamadığın üzüntülerinden sonra kulpsuz hissettikten hemen sonra ortaya çıkarlar. Şair olur nokta sahipleri birden. "Güneş ne de güzel doğmuş lalala, uçun kuşlar sevdiklerime doğru lololo..." ama hayat her zaman aynı tarzda lololo'lar yapmaz. Başın ağrır, akşamdan kalma olmayı hayal edersin, oysa ki sevgilinle tartışmışsındır. Yataktan kalkmak istemezsin, üç gün arka arkaya Avrasya Maratonu'nda koşmuş olmayı hayal edersin, oysa yetiştirmen gereken çalışmalarını son güne saklamışsındır, üç gün gözünü kırpmaman ondandır. Yani noktalar her daim işe yaramaz. Sakıncalıdır, yan etkileri vardır.

Gününün güzel başlamasını umar insan bazen. Dersin ki içinden 'ah ulan çok da haklı değilmişim o'nu kırarken, biraz gönlünün dediği gibi davranmak lazım artık'. Zaten şimdiye kadar sürdürdüğün kırgınlıklarda bir yere varamadığını anlarsın. Ama illa bir bokluk çıkacak ya, en olmadık yerden şeyler kafana takılır. Yirmi küsür senedir ölümüne zevk aldığın şeylerin sönük gelmeye başladığını anlarsın güzel sözlere verilen anlamsız ve saçma tepkiden sonra. Eğer ki hemen pes eden sünepe insanlardan değilseniz, vazgeçmek lazım burnunun dikine gitmekten de birilerinin seni yönlendirdiği gibi davranmaktan da bir kez daha. Aç fon müziği olarak mad world'u, koyver dertlerini aksın gitsin.

Güzel şeyler gelecek diye bekliyorsun değil mi hala başına ama? Hayat o kadar adil değil dostum. Biraz iyi niyetli oldun diye herkesin senin hakkında 'çok iyisin ya xd' tandanslı cümleler kurmasını bekleme. Çünkü birdenbire iyi çocuk olmak, bir insana bahşedilmiş yapay bir tatlandırıcı kimilerine göre. Eğer o, o anda kötü olmak istiyorsa, karşındakinin ne kadar alttan aldığı, sana güzel hitaplar ettiği umrunda olmaz işte. İşte sözü geçen sınıra tam da o zaman yaklaşırsın. 'Ulan' dersin, 'madem alayı götlük yapıyor alemin, ben neden farklı davranmaya çalışıyorum'.

Veronika Ölmek İstiyor'da tam da buna benzer bir öykü anlatılıyordu akıl hastanesindeki "deli" tarafından;

"Çok güçlü bir büyücü, bütün bir ülkeyi yok etmek ister, o ülke halkından herkesin su çektiği bir kuyuya sihirli bir madde atar. Kuyunun suyunu kim içerse delirecektir. Ertesi sabah, herkes kuyudan su çekip içer, hepsi de delirir. Yalnızca kraliyet ailesi, kendilerine ait özel bir kuyudan su çektiklerinden, sihirbaz da o kuyuyu zehirlemeyi beceremediğinden delirmezler. Tabii kral çok kaygılanır, halkının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için bir dizi emir verir. Ancak polisler ve müfettişler de halkın içmiş olduğu suyu içmiş olduklarından kralın emirlerini saçma bulurlar, uygulamazlar. Ülkede yaşayanlar kralın emirlerini duyduklarında onun çıldırdığına inanırlar, hep birlikte şatosunun önünde toplanıp tacını ve tahtını bırakması için gösteriler yaparlar. Umutsuzluk içindeki kral tahtından inmeye hazırlanırken kraliçe ona engel olarak der ki; gel biz de o kuyunun suyundan içelim, o zaman biz de onlar gibi oluruz. Ve öyle yaparlar: kral ve kraliçe cinnet suyunu içip anında saçma sapan konuşmaya başlarlar. Bu durumda halk taşkınlığından dolayı pişman olur; öyle ya madem kral bu kadar bilgece konuşuyor, onu alaşağı etmenin anlamı yoktur. Ülkede barış ve huzur tekrar hüküm sürer, bu halk komşularından epeyce farklı bir hayat tarzı benimsemiştir, ama kral ölüme dek ülkesini yönetebilmiştir.' Aynı kuyunun suyunu içmiş olan herkes kendini normal sanar, kendileri gibi olmayanı ise deli ilan ederler."

Deli olmanın dayanılmaz hafifliği.







4 yorum:

Adsız dedi ki...

mad world'u cok seviyorum, yaptigin alintiyi da cok sevdim..cok fazla farkinda olmanin katlanilmaz agirlagindan kurtulup, deli olmanin dayanilmaz hafifligine boyun egmeli, evet.. ve another issue :p.. live traffic feed'den "ignore my browser on this site" secenegini bi ara secmistim, vazgectim daha sonra..insanlarin live traffic feedlerine gore onlara isim verdigini yazmistin bir yerde yanlis hatirlamiyosam, seni bu zevkten mahrum etmemeye karar kildim. 2 hafta sonra cok uluslu olucak live traffic feedim kopegin olsun diyorum :)

ufukcel dedi ki...

yapma onu bana ama ne istedin feedlerimden :(

hem sen beni biliyor muydun "bir yerden" de :) itiraflarımı ona göre yaparım bundan sonra :P

2 hafta sonra ne olacak bir de?

burada soruları yalnız ben sorarım!

bir de "-)" daha sana ait değil miydi :/

Adsız dedi ki...

yok bilmiyorum ben kimseyi "bir yerlerden", bilmedigim icin anlatiyorum bazen zaten :).

buralar benim mekanim artik, ben de sorarim! sahiplenirim hemen :)

"-)" evet onu da biraktim kullanmayi artik. onu birakma sebebim iki gunluk mide bulantisina sebep oldu, hala hastayim...midem cok kotu, smileyimden de ayirdilar beni. en cok zarari seni sevdigini iddia eden ve senin icin "oteki" olan insanlardan gormek mad worldun en kotu sakasi olsa gerek diye de konuya baglarim salakca :)

ufukcel dedi ki...

çok karamsar gördüm ama seni bu kez :/
hem midene neler yaptın sen öyle iki günde?

mad world'e en son anlam yüklemeye çalıştığım zamanlarda ben mide spazmı geçirdim gerçi. "öteki"ler sağolsun.

neyse daha sık uğra. aymrilibord!

Bir e-mail adresi girmelisin:

By FeedBurner